Mesih ve Mesihçilik
"Peki, İsa’nın Mesihliğini tanımayan Musevi toplulukların Mesih algısında ne türden değişmeler oldu? Museviler Mesih’i beklemeye devam ettiler. Öyle ki, M.S. II. ve XIII. yüzyıllar arasında 75 kişi Mesihlik iddiasında bulundu. XVIII. yüzyıla değin de kendilerini Mesih olarak tanıtan pek çok kişi ortaya çıktı. Bunların içinde Musevi toplumunu en fazla sarsan ise, İzmir’de Osmanlı hükmü altında yaşayan Sabetay Sevi’nin Mesihlik id-diası oldu (XVII. yüzyıl). Musevilerin bir kısmı Sabetay Sevi’ye inandılar ve onun yolundan gitme arzusu duydular. Sabetay’ın başlattığı hareket öylesine geniş bir alana yayıldı ki, Hamburg, Amsterdam ve Londra’da yaşayan Museviler de kendilerini bu harekete kaptırdılar. Neredeyse Museviliğin dışına taşan yeni bir inanç sistemi (din) ortaya çıkmak üzereydi. Öncelikle Sefarad Yahudileri (Akdeniz kıyılarında özellikle de İspanya’da yaşayan ancak 1492’de İspanyol hükümeti tarafından sürüldükten sonra Osmanlı topraklarına yerleşen Museviler) arasında kabul gören Sabetay’ın Mesihliği, Eşkenaz Yahudileri (Orta ve Doğu Avrupa Musevileri) arasında da yayılmaktaydı. Ancak Osmanlı merkezi otoritesince Mesihlik iddiasından vazgeçmeye ve Müslüman olmaya zorlanan Sabetay Sevi, canını kurtarmak için şeklen Müslüman olmayı seçince bu hareketin bağımsız bir dinsel inanca dönüşmesi önlenmiş oldu. Sabetaycı söylemin yenilgiye uğramasıyla birlikte Mesihçi hareketler epey zayıfladılar ve Mesihçi ideoloji XVIII. yüzyıldan başlayarak ortadan kaybolmaya yüz tuttu."
(Musevilikteki ve Hıristiyanlıktaki mesih anlayışı hakkında: PAUL; André; Le Messie et le messianisme / Mesih ve Mesihçilik, 2004)
Hiç yorum yok: