Kutlu Bilge



Güzel Kadınlar: Remziye Hisar




 Bugün sizlere güzel bir kadından bahsedeceğim. Bu kişi Prof. Dr. Remziye HİSAR; henüz dokuz yaşındayken, üç yıllık Mekteb-i İptidayi’yi, bir yılda başarıyla tamamlayarak zekasının ilk sinyallerini verir. Daha sonra, İttihat ve Terakki Mektebi ve Emirgan İnas Rüştiyesi’ne devam eder; ancak çok sevdiği Türkçe öğretmeninin İstanbul Darülmuallimatı’na transfer olması üzerine, öğrenimini bu okulda sürdürür.


15 Temmuz 1919 tarihinde bu okulun Darülfünun’a hazırlamak üzere oluşturduğu iki sınıflık bölümünden birincilikle mezun olur. Sınıfın iyi öğrencileri arasında yeralan Remziye Hisar, küçük sınıflardaki öğrencilere geometri ve matematik dersleri verir. Mezun olmasının ardından Darülfünun’un kimya bölümüne kaydını yaptırır.


Kimyayı seçme nedenini bir röportajında “Fen derslerinde kanunlarda olsun, buluşlarda olsun hep yabancı isimler görmek beni kahrediyordu. Fen alanında bir tek Türk ismi görememenin ezikliğini, bu dalda başarılı olursam, giderebilirim sanıyordum” cümleleriyle açıklamıştır.


Darülfünun’da kız öğrencilerin erkek öğrencilerden ayrı saatlerde ders aldığı bu dönemde, öğretmeni ve okul arkadaşlarıyla birlikte Bakü’ye gider. Bakü’de, kendisini birdenbire bir savaşın tam ortasında bulur. Kafkasya’daki savaşlar ve Bakü’de kendilerine gereksinim olmadığını öğrenmek bile onu yıldırmaz ve bir erkek öğretmen okulunda öğrencilere ders vermeye başlar.


Prof. Dr. Remziye HİSAR; bilgisini daha da geliştirmek için Paris’e gider. Adını bilim dünyasında duyurmak amacı ile Sorbonne’da kimya bölümünde öğrenim görmeye başlar. Sorbonne’da o yıllarda Langevin ve Madam Curie gibi çok tanınmış isimlerden ders alır.  Biyokimya sertifikası alan Hisar, Paris’te Maarif Vekaleti’nin verdiği bursla öğrenim görür. Doktorasına başlayacağı dönemde bursu kesilen Hisar, yurda dönmek zorunda kalır ve Erenköy Lisesi’ne kimya öğretmeni olarak atandı.


Remziye Hisar, zorlu bir çaba sonucunda doktorasını yapmak üzere 1930 yılında yeniden Paris’e gider. Doktora tezini tamamlamasının ardından, Türkiye’ye dönüp, 1933 – 1936 yılları arasında İstanbul Üniversitesi’nde Kimya ve Fiziko Kimya Doçenti olarak görev yapar. 1947 yılında ‘İTÜ Makine ve Kimya doçentliği görevine başlayan Hisar, 1959 yılında profesör olduktan sonra 1973 yılında emekliye ayrılır.


Tipik bir Cumhuriyet kadını olan Remziye Hisar, dünyaca ünlü fizikçi Feza Gürsey ve Milletlerarası Psikoloji Cemiyeti’nin tek Türk üyesi Psikiyatrist Deha Gürsey Hanım’ın annesidir.


Prof. Dr. Remziye Hisar; ilk kadın kimyagerimizdir. Aynı zamanda Fransız Sorbonne Üniversitesi’nden mezun olan ilk Türk kadındır.


1991 yılında Tübitak Hizmet Ödülünü almıştır.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.