Bugün yemekte kurbağa var!
Hikayemiz Fransa'nın Bangladeş'ten kurbağa sipariş etmesi ile başlıyor. Kurbağaları para karşılığı satan halkın cebi bir nebze olsun rahatladığında, nerede kurbağa görse yakalamaya başlamışlar. Bir süre sonra kurbağaların sayısı ciddi bir şekildi azaldığında hastalıklar baş göstermiştir. Sivri sinekler baş belası olmuş ve keneler kırım kongo hastalığını başlatmıştır. Bu durum Bangladeş nüfusunu hızla azaltmaya başlamıştır. Artan sinekler için Fransa sinek ilacı satmayı teklif etmiştir. Sinekler ilaca bağışıklık kazandığı için her salgında yeni ve daha pahalı ilaçları Fransa Bangladeş'e satmıştır. Bangladeş duruma uyansa da biraz geç kalmıştır. ''Kurbağaları Koruyun'' adında bir proje de başlatılmıştır. Yanılmıyorsam bugün bu proje 12. yaşında. Bangladeş'te kurbağa satmak yasaklanınca; Fransa'ya Endonezya kurbağa satmak istemiştir. Bunu bir fırsat olarak görse de aslında büyük bir hata olacaktır, Endonezya için.
Lezziz kurbağa işine girmek isteyen Türkler ise Adana'da kurbağa yetiştiriciliği yapmaya başlamış ama bazıları doğadan kurbağa toplayınca Adana'da da tıpkı Bangladeşte olduğu gibi kırım kongo hastalığından birçok kişi hayatını kaybetmiştir. Afiyet olsun, kurbağayı yedik. Bugün yemekte kurbağa vardı, kim bilir yarın ne yiyeceğiz(!)
Hiç yorum yok: